Yelken ayarlarını doğru yapabilmek için ve yelkenli teknelerin nasıl ilerleyebildiğini anlamak için bu iki kavramı çok net anlamamız gerekir.
Gerçek rüzgar (True wind) ile zahiri rüzgarı (Apparent wind)’i şu örnekle anlatmaya çalışayım. Bir yerde ayakta beklerken rüzgar estiğini düşünün. Bu esen rüzgar gerçek rüzgardır. Birden rüzgara karşı 90 derece açıyla koştuğunuzu düşünelim. Koşmaya başladığınızda, esen rüzgardan bağımsız siz de bir rüzgar oluşturursunuz. Bu iki rüzgarın fiziksel (vektörel) bileşkesine zahiri rüzgar denir.
Peki zahiri rüzgar neden önemlidir? Çünkü “atak açısı” dediğimiz, yelkenlere gelen rüzgar zahiri rüzgardır. Yelkenlilerde bu kavram çok önemlidir çünkü hız değiştikçe hem zahiri rüzgarın gücü hem de yönü değişir. Kırmızı okla gösterdiğim rüzgar etkisi biraz değiştiğinde hem toplam zahiri rüzgar gücü değişir (azalır yada artar) hem de zahiri rüzgarın geliş açısı değişir. Bu konuyu çok iyi kavramanızı gerekirse vektör hesabının nasıl yapıldığını araştırmanızı öneririm. Bu nedenle hız değişimlerinde dahi yelken ayarlarıyla veya dümen ayarı ile sürekli oynamak gerekir.
Ayrıca zahiri rüzgar su yüzeyinde farklı, direk tepesinde farklıdır. Çünkü gerçek rüzgar su yüzeyine göre direk tepesi hizasında daha fazladır. Bu nedenle hem zahiri rüzgar daha artar hem de yönü değişir. Bu yelkenlerin neden yukarıya doğru çıktıkça büküme sahip olmaları gerektiğinin tam cevabıdır.
Bu konuyu özellikle çok net anlamaya çalışın ve yelkenlerin sadece ve sadece zahiri rüzgara göre hareket ettiğini hiç aklınızdan çıkarmayın.
